"Keçiboynuzu, şifalı özellikleriyle ve enerji kaynağı olmasıyla son yıllarda popüler olmaya başlayan bir bitki. Aslında rafine şeker insanoğlunun hayatına girmeden önce, doğal şeker içeriğiyle, mutfaklarda tatlandırıcı olarak kullanımı yaygın bir bitki olarak biliniyor. Hatta hazır çikolatalar hayatlarımıza girmeden önce, Ege ve Akdeniz'de büyüyen çocuklar çikolata ya da gofret yerine ağaçlardan topladıkları keçiboynuzu meyvelerini çiğnerlerdi. Günümüzde ise öz, pekmez ya da un olarak kullanımı yaygındır. Bu formlarda genellikle rafine şeker ya da kakao yerine tatlandırıcı olarak tariflerde kullanılır.Keçiboynuzu özü de sos olarak ya da direkt kaşıkla içilerek tüketilebilir.
Geleneksel olarak pekmez, uzun saatler kaynatılmakta ve bazı yörelerde de içine kıvam alması için rafine şeker eklemesi yapılmaktadır. Kaynatma sonucunda pekmezlerde ortaya kanserojen bir madde olan HMF (hidrosimetil furfural) çıkmaktadır. Geleneksel pekmez yapımında uygulanan kaynatma işleminin yerini, Kocamaar Keçiboynuzu Özü yapımında vakum altında fazla suyunun uçurulması işlemi alır. Böylece öz kaynamaz ve pişirmeli tariflerde de güvenle kullanılabilir. Diğer bir konu da piyasada sıkça görülen “soğuk sıkım” ibaresidir. Keçiboynuzu meyvesi sıkıldığında ortaya hiçbir sıvı çıkma olasılığı yoktur. Aslında meyveyi tanıyanlar bunu bilirler.
Keçiboynuzu özü su ile ekstrakte edilen bir üründür ve kıvamını ısı ile almaktadır. Burada önemli olan yukarıda anlatıldığı şekilde kaynatılmaması bunun yerine düşük ısıda ve mümkünse vakum altında fazla suyunun uçurularak üretilmesidir. Karbonhidrat, faydalı yağlar ve mineraller açısından zengin bir meyve olan keçiboynuzu, aynı zamanda A, C ve E vitaminleri, çinko, selenyum, potasyum, magnezyum başta olmak üzere birçok mineral ve element içerir. Özellikle içerdiği yüksek çinko, vitamin ve mineraller yardımıyla bağışıklık sistemini destekleyici özelliği onu kışın hayatımızın vazgeçilmez bir parçası yapar. Gerçek bir şifa kaynağı olan keçiboynuzu, özellikle yüksek oranda kalsiyum içermesi ile bilinir.
Hayvansal sütün 3 katı oranında kalsiyum içerdiği yapılan araştırmalarla tasdik edilen keçiboynuzunun; kemik erimesine karşı kişilerin kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanmasında çok uygun bir destekleyici olduğu bilinmektedir. Geleneksel olarak Anadolu’da nefes darlığı, bronşit, astım tedavisinde yardımcı olarak keçiboynuzu pekmezi tüketimi çok yaygındır. Balgam söktürücü özelliği sayesinde alerjik astım, bronşit ve öksürüklü rahatsızlıklarda hastayı rahatlatarak, tedaviye yardımcı olduğu bilinmektedir.
Yeryüzünün en eski bitki türlerinden olan şifa deposu keçiboynuzunun, zengin besin içeriği yanında yüksek düzeyde antioksidan maddeler içerdiği görülür. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi açısından büyük öneme sahiptir. Halk arasında 'harnup' olarak bilinen keçiboynuzunun faydaları, kullanım alanları ve şekilleri saymakla bitmez.
Keçiboynuzu doğal olarak tatlı olduğundan canımız tatlı çektiğinde tatlı isteğini karşılar. Lif oranı yüksek, antioksidan bakımından zengin, düşük yağ ve seker oranıyla kafeinsiz ve glütensiz bir besin kaynağı olan keçiboynuzu, toz, atıştırmalık olarak şurubu, özü veya haplarıyla günlük beslenme rutinine kolaylıkla eklenebilir.
Kabukları yaş veya kuru iken tüketilebilir. Keçiboynuzu kabuğu ve çekirdeklerini öğüterek toz halinde sütle ve balla, sütlü kahve şeklinde pişirerek veya pekmez yaparak tüketilebilir.
Potasyum, kalsiyum, sodyum, magnezyum ve demir gibi mineraller bulunan zengin bir besin kaynağıdır.
Antioksidan özelliğiyle doğal bir antibiyotik özelliği olan keçiboynuzu, kalp ve damar sağlığına faydalıdır. Kanı temizleme ve damar tıkanıklıklarını giderme özelliği vardır.
Bağırsak ve sindirim sistemine de olumlu etkiler sağlar, kabızlığı önler. Bağırsak kurdu, bağırsak paraziti gibi rahatsızlıkların tedavisinde etkili olur.
Kış aylarında artan astım atakları ve bronşit hastalıklarına iyi gelen keçiboynuzu şiddetli öksürüklere karşı dahi çok etkilidir. Balgam söktürücüdür ve bu sayede öksürüğü azaltır.
İçerdiği lifler dolayısı ile genel anlamda sindirim sistemini koruyucu özelliği vardır ve zengin lif içeriği ile kilo vermeye yardımcı olduğu bilinmektedir.
Keçiboynuzu genel anlamda inanılmaz bir enerji deposudur. Öte yandan, cinsel gücü de arttırıcı özelliği vardır.
Kalsiyum açısından zengindir, kemik sağlığına çok faydalıdır. Keçiboynuzu yüksek düzeyde kalsiyum içerdiği için çocukların kemik gelişiminde olumlu etkileri olduğu bilinir. Yaşlılarda da kemik erimesine karşı önemli katkıları vardır. Keçiboynuzu özü kullanabilir seçenekler arasında yer alır. Çeşitli alerjik hastalıklara karşı engelleyici ve tedavi edici özelliği vardır.
Soğuk algınlığının en bilinen tedavi yöntemi olarak kullanılan keçiboynuzu, bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu özelliği sayesinde soğuk algınlığına karşı vücudu korur.
Cinsel yaşama enerji katar. Keçiboynuzu tam bir enerji kaynağı niteliğindedir. Cinsel gücü arttırarak erkeklerde sperm miktarını çoğalttığı gözlemlenmiştir.
İç organları temizlerken vücuttan ağır metallerin ve radyasyonun atılmasını sağlar. Karaciğer, akciğer ve bağırsakları temizler.
Şişkinliğe iyi gelir ve midedeki şişkinliği gidererek mideyi rahatlatır.
Sigaranın zararlarını azaltır. Akciğeri temizleyerek akciğer kanserine yakalanma riskini azaltır.
Bembeyaz bir gülüşe sahip olmanıza doğal yoldan yardımcı olur. Diş etlerini güçlendirerek düzenli kullanım halinde dişleri beyazlatır.
Aneminin tedavisinde etkilidir. İçeriğindeki E vitamini ile özellikle keçiboynuzu pekmezi anemiye iyi gelir. Keçiboynuzu özellikle kansızlık şikâyeti olan bebeklerde çok faydalıdır ve bebeklere aç karnına verilebilir.
Keçiboynuzu, diyabetle savaşır. Kan şekerini düzenleyerek kötü kolesterolü azaltmaktadır ve bu bakımdan da şeker hastalığına karşı önemli bir antioksidan görevi görmektedir. Bunun yanı sıra keçiboynuzu, şeker hastalığının sebep olduğu halsizlik ve sürekli uyku halinin de önüne geçmek için faydalıdır.
Keçiboynuzu özü de keçiboynuzu faydalarının tamamına sahiptir. Keçiboynuzu özünün faydaları kendisini en çok sade olarak tükettiğinizde gösterir. Genellikle yetişkinler için 2-3 yemek kaşığı, çocuklar için 1-2 yemek kaşığı bebekler içinse 1 çay kaşığı tüketilmesi önerilir. Bunun haricinde tadını sevmeyenler su ile inceltebilir ya da süt veya yoğurt ile birlikte tüketebilir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımını tercih etmiyorsanız tarayıcınızın ayarlarından çerezleri silebilir ya da engelleyebilirsiniz.