Sizler için farklı tarifler araştırmaya başladığımdan beri, o kadar farklı beslenme yaklaşımları ile karşılaşıyorum ki; bir şeyi burada yayınlamaya karar vermeden önce bir sürü başka bilgiyi araştırmam gerekiyor ve bir sürü yeni şey öğreniyorum… Birbirinden farklı beslenme akımlarıyla ilgili söyleyebileceğim tek şey; herkesin “saf” olanı aramakta olduğu, ancak zaman zaman ticari kaygılarla bu akımların abartıldığı ve amacından sapabildiği… Neyse ben tarifi vermeden önce, “raw food” yani “çiğ beslenme” akımı ile ilgili öğrendiklerimi sizlerle paylaşayım.
Çiğ beslenme, çiğ sebze, meyve, kuruyemişler ve yağlı tohumların tüketimine dayalı bir beslenme şeklidir. Felsefesi; ilk insanların ateşi bulmadan önce uyguladıkları beslenme şekline dayanır. Bir zayıflama rejimi değil, daha çok bir detoks yöntemi gibi yorumlanabilir.
“Peki Çiğ beslenmenin bana yararı nedir?” diye soracak olursanız. Besinler herhangi bir işlemden geçmediği için besin değeri kaybına uğramaz, dolayısıyla enzim ve vitamin değerleri maksimumda kalır ve vücuda maksimum fayda sağladıklarına inanılır. Bol su tüketilerek uygulandığı ve bol lifli bir beslenme şekli olduğu için, sindirim sisteminin düzenli çalışmasına da yardımcı bir beslenme şeklidir. Çiğ beslenmede de Paleo’da olduğu gibi, işlem görmüş besinler tüketilmediğinden, uzun vadede kanser riskini azalttığı düşünülmektedir… Hiç mi pişirmiyoruz? Diye soranlar için; çiğ beslenmede, gıda maddeleri en fazla 48 dereceye kadar ısıtılabilir ve bu bizim anladığımız anlamda bir pişme sayılmaz.
Çiğ beslenirken, hayvansal gıdalar ve proteini yüksek gıdalar genellikle tüketilmez ve bu durum uzun vadede vücutta protein yetersizliğine neden olabilir. Bu sebeple, daha çok dönemsel detoks şeklinde uygulanması tavsiye edilmektedir. Sağlık sorunu olmayan kişiler, toksinleri ve protein fazlasını vücutlarından atmak için haftalık ya da aylık kürler uygulayabilirler.
Öte yandan, Çiğ beslenme uygulamasında, tüketilebilen besinlere bir tüketim sınırı konmamıştır. Tüketilen besinler yararlı olsalar bile, gereğinden fazla tüketilmesinin faydasından çok, zararı olacağı düşünüldüğünde, bu durum soru işaretleri yaratmaktadır. Mesela faydalı yağ asitleri içeren kuruyemişler gereğinden fazla tüketildiğinde kilo alımına sebep oldukları bilinmektedir. Pek tabii, siz uygularken miktarı sınırlayarak, bir denge yaratabilirsiniz.
Bence yine de herhangi bir beslenme rejimi uygulamadan önce, doktorunuza ya da uzmanına danışarak, bu beslenme şeklinin bünyenize uygun olup olmadığını kontrol etmekte fayda var.
Bütün bu bilgiler ışığında “Çiğ” Çikolatalı Ganaş Pasta tarifimi aşağıda bulabilirsiniz. Deneyeceklere şimdiden afiyet olsun…
Hazırlama süresi: 15 dakika
Buz dolabında bekleme süresi: 2 saat
İçindekiler: (8 küçük kare parça çıkar)
Alt hamuru için: