1)Nar Ekşisinin Kolesterol Düşürücü Etkisi Vardır;
Kötü beslenme alışkanlıklarımızın bununla bir kolesterolle büyük bir ilgisi var. Bu yüzyılın gerçek kötülüğü, kolesterolün fazlalığı, arter duvarlarında yağlı maddelerin birikmesine yol açarak kan damarlarının tıkanmasına neden olur. Bu, kardiyovasküler hastalık riskini artırır.
Birçok çalışma, çiğ nar veya nar ekşisinin kan kolesterol seviyelerini düşürmedeki rolünü vurgulamıştır.
2)Kalp Damar Hastalıklarını Önlemede Yardımcıdır
Kandaki yüksek kolesterolün neden olduğu kalp problemlerinin yanı sıra narın antioksidan özelliği, diğer birçok risk faktörünün önlenmesinde de oldukça etkilidir. Narın punikalajin ve punisik asidinin antioksidan etkisi yeşil çaydan üç kat daha fazladır.
Düzenli nar ekşisi tüketimi ile özellikle daha önceden koroner kalp hastalığı geçirmiş kişilerde atardamarlardaki kan dolaşımında da önemli bir iyileşme olur. Son olarak nar, tip 2 diyabetli hastalarda insülin direncini de azaltır.
3) Kanserin Çoğalmasını Yavaşlatabilir
Bazı kanserlerin ortaya çıkış nedenleri ne yazık ki hala çok belirsiz olsa da, bu koşullardan bazılarıyla ilişkili risklerin önlenmesinde diyetin önemli bir rol oynadığı kesindir. Nar ekşisi ile ilgili olarak, kolon kanserlerinin gelişmesinde ve ilerleme hızında bir azalma gözlenmektedir. Meme veya prostat kanserleri için de aynıdır.
4) Nar Ekşisi Kemikleri Ve Eklemleri Güçlendirir
Nar Ekşisinin anti-inflamatuar özellikleri , punikalaginlerin antioksidan erdemleri tarafından indüklenir. Sadece yukarıda bahsedilen ciddi hastalıklarla (diyabet, kalp-damar hastalıkları, kanserler, kolesterol vb.) ilişkili risk faktörlerinin azaltılmasında etkili değildirler.
Ayrıca kemikleri ve eklemleri güçlendirmeye yardımcı olurlar. Bu nedenle nar, artrit veya osteoporoz gibi birçok türde dejeneratif kemik hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olur. İkincisi, çağdaş Batı toplumlarımızda çok yaygındır. Laboratuvar çalışmaları, nar özünün, osteoartritli kişilerde kıkırdak ve kemik dokusunun bozulmasından sorumlu enzimlerin etkisini de bloke edebildiğini göstermiştir. Bununla birlikte, bunlar yalnızca izole edilmiş hücreler veya fareler üzerinde gerçekleştirilen laboratuvar çalışmalarıdır. Başka bir deyişle, insan üzerinde de araştırmalar yapılmalıdır.
5) Nar Hafıza İçin Mükemmeldir
Hafıza sahip olduğumuz en değerli şeylerden biridir. Bununla birlikte, çok az uyarı verildiğinde, genellikle zayıflar ve iyi huylu yaşa bağlı bozukluklara ve hatta daha ciddi nörodejeneratif patolojilere yol açar. Alzheimer hastalığında durum böyledir. Genel anesteziden sonra, her yaştan hastanın geçici hafıza kaybı atakları yaşaması da yaygındır.
Bu nedenle, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, nar suyunun ameliyat sonrası hafıza bozuklukları veya doğum lezyonlarından muzdarip “genç” beyinler üzerindeki nöro-koruyucu etkisini vurgulamıştır. Aynı sonuçlar, nörodejeneratif patolojiden etkilenen “yaşlı” beyinlerde de görülmektedir. Her durumda, hafıza açıkları büyük ölçüde azaldı. İnsanları içeren diğer araştırmalar da hafızayla ilgili olumlu işaretler bildiriyor.
6)Bağırsak Rahatsızlıklarına İyi Gelir
Bağırsak floranız sık sık rahatsız oluyorsa, sizi rahatlatmak ve örneğin şişkinlik veya mide reflü gibi bazı rahatsızlıklardan kurtulmak için nar kullanmaktan çekinmeyin. Güçlü antibakteriyel ve antiviral etkisi, bağırsak fonksiyonunun düzgün işleyişini bozması muhtemel tüm bağırsak parazitlerini ortadan kaldırır. Nar ayrıca kabızlık problemlerini önlemeye yardımcı olarak sindirim sisteminizi mükemmel bir sağlıkta tutmanıza yardımcı olur.
7)Nar Ekşisi Güçlü Bir Antibakteriyeldir